Ağaçsız parklar ve iklim
İklim krizi var mı yok mu tartışılmıyor bir kıyamete doğru gidildiğinde herkes hem fikir. Bu nedenle krizin şehirlerdeki etkileri kış ya da yaz her iki mevsimde de giderek daha yıkıcı oluyor
Neresi olduğunu merak etmeye gerek var mı? Yok. Bu manzarayı memleketin her yerinde görebiliriz. Muhtemelen teknik nedenlerle inşaat yapılamayan yol kenarındaki boşluğun bu vaziyette de olsa yeşil alan olarak korunması iyi bir şey. Ama biliyoruz ki, park ve yeşil alanların nasıl olacağına, oraya ne yapılacağına başkanlar veya ona yakın diğer belediye yetkilileri karar veriyor. Oysa belediyeler bu konuda eğitim almış insanlar çalıştırıyor. Onlara sorabilir. Onlar yetersizse konunun başka uzmanlarından görüş alabilir. Almıyor. Görüş alsa da “yoluna” bakıyor. Lakin bu vakada görüş ve öneriler alınmış gibi görünüyor. Hatta bir havuz ve oturma grupları konulmuş. Yani belli ki bir peyzaj projesi yapılmış. Lakin düşüne düşüne Akdeniz sıcağında insanlar nasıl nefes alır, nerede soluklanır diye sormuşlar ve gölge olsun diye banklı pergole koymuşlar. Bu da birşey tabii ki. İnşaatsız yeşil alan veya park olur mu? Olmaz. Büyük bir havuz yapmışlar. Fakat küçük bir ayrıntı… Ağaç dikmeyi unutmuşlar. Ya da ağaca gerek yok nasılsa parkı yaptık demişler. Bundan biraz daha iyi biraz daha kötü birçok örnek gösterebiliriz. Derdimiz eğer park yapılıyorsa mutlaka daha çok ağaç dikilmesine dikkat çekmek.
İklim krizinin şehirlerdeki etkilerini hemen azaltmanın bir yolu da kentleri bir plan dahilinde yeniden ağaçlandırmaktan geçiyor.
Çünkü iklim krizi var mı yok mu tartışılmıyor artık. Bütün dünya bir kıyamete doğru gidildiğinde hem fikir. Bu nedenle krizin şehirlerdeki etkileri kış ya da yaz her iki mevsimde de giderek daha yıkıcı oluyor. İklim krizinin şehirlerdeki etkilerini hemen azaltmanın bir yolu da kentleri bir plan dahilinde yeniden ağaçlandırmaktan geçiyor. Çünkü yetişmiş ağaçlar nefes alıp verirken şehri 2 ile 8 derece arasında soğutabiliyor. Peki. Nasıl yapılmalıyız? Şehirleri ağaçlandırmanın kuralları tespit edilebilir mi? Kuralları tespit ederken uzmanlar, kent halkı ve sivil toplum kuruluşları bir araya gelebilir mi?
