Süs bitkileri sektöründe neler oluyor?
Dünya genelinde süs bitkisi ticaret hacmi 43 milyar doların üzerinde. Sektörün ihracatı artıyor, ithalatı azalıyor. Türkiye süs bitkisi üretimi ve ticaretinde büyük bir katma değer yaratmaya aday görünüyor. Ekonomiye yüksek katma değer sağlarken önemli istihdam yaratıyor.
Geçtiğimiz günlerde Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçılar Birliği, AIPH ve Floculture International Dergisi iş birliği ile düzenlenen çevrimiçi bir seminerde “Türkiye’den süs bitkileri nasıl tedarik edilir, ne ithal edilir?” konusunu ele alındı. Floraplus Dergisi olarak takip ettiğimiz bu seminerden önemli notları sizler için derledik.
Süs bitkileri sektöründe Türkiye, son yıllarda hem üretim hem ihracat açısından büyük bir gelişim gösterdi. Sektör, hız kesmeden büyümeye devam ediyor. Üretimden ihracata kadar hemen her kademede sektörü desteklediklerini söyleyen Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Yılmaz: “Ülkemiz iklimsel ve coğrafi avantajlarının yanında dinamik bir firma yapılanmasına da sahip. Sektörümüzde 300’den fazla ihracatçı firmamız var. Sektör ihracatımız her yıl artıyor ve 2021 yılında yaklaşık olarak 150 milyon dolarlık bir ihracat gerçekleştirdik” açıklamasını yaptı.
1 milyar dolarlık üretim değerine sahip
Ürün gruplarına göre üretim alanlarına bakıldığında, yüzde 73’lük payıyla dış mekân süs bitkileri çoğunluğu oluşturuyor. Bunu sırasıyla yüzde 23 kesme çiçek, yüzde 3 iç mekân süs bitkileri ve yüzde 1 ile de çiçek soğanı izliyor. Süs bitkileri sektörü 80 bin doğrudan, 500 bin dolaylı istihdam ile 55 bin dekar alanda 1 milyar dolarlık üretim değerine sahip.
Geçtiğimiz yıl Türk süs bitkileri ihracat değeri 147 milyon 634 bin dolardı ve toplam 79 ülkeye ulaşıldı. Süs bitkileri ihracat ve ithalatı hakkında Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Umut Sakarya, şu bilgileri verdi: “2020-2021 yılı ihracatına bakıldığında ana ihracatın canlı bitkiler kısmında olduğu görülüyor. İhracatta ikinci olarak kesme çiçek geliyor ve yosunlar ile çiçek soğanları sonrasında geliyor. İhracat pazarlarına bakıldığında ise Hollanda liderlik ederek ilk sırada yer alıyor. Geçtiğimiz sene Türkiye’nin süs bitkilerinde toplam ithalatı ise 53 milyon dolardı. Hollanda bu ithalatın başında yer alıyor. Sonrasında ise İtalya, Fransa, Çin, İspanya, Almanya, Costa Rika ve Kenya geliyor. Hollanda, Costa Rika ve Çin’den kesme çiçek ithal ederken diğerlerinden ise daha çok dış mekân süs bitkileri alıyoruz.”
Sektörde karbon ayak izi çok fazla!
İklim krizi ile daha da önemli hale gelen sektörün bir başka kolu olan sürdürülebilirlik, gelişmiş ülkelerin önem verdiği bir alan. Sandığımızın aksine bahçecilikte de karbon ayak izlerine sıkça rastlamak çok mümkün. Fidanlıktan tohuma, perakende satıştan tüketiciye kadar tedarik zinciri boyunca karbon ayak izlerini bulabilirsiniz. Yetiştirilen çiçeklerde su tüketiminin fazla olması, seralarda yetiştirilen bitkilerin karbon ayak izleri ve tedarik zincirlerindeki uygulamalar gibi konuların ele alınarak, iklim değişikliğinin daha da hissedilir olduğu bugünlerde tekrar gözden geçirilmesi ve çevreci çözümlerin önerilmesini gündeme getiriyor.
Bu noktada sektörün özellikle perakende tedarik zinciri kısmında yaşanan çevresel zorlukların, karbon ayak izlerinin ve kötü çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğine dikkat çeken İngiltere Coventry Üniversitesi Sürdürülebilir Ekonomiler Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. David Bek, bununla ilgili Avrupa Komisyonu’ndan geçen bir yasa teklifinin olduğu bilgisini verdi. Beck, sektörün lojistik ayağıyla ilgili ise deniz taşımacılığının %84 ila 95 oranında karbon emisyonunu azalttığına dikkat çekti.
